Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
Kiralanan taşınmazın tahliye edilememesi sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Kira borcunu ifa etmeyen veya kira sözleşmesi sona ermesine rağmen taşınmazı tahliye etmeyen bir kiracı ile karşı karşıya kalan kişi, büyük hak kayıplarına uğramaktadır.
Kiralanan taşınmazın tahliye edilmesi için çeşitli imkanlar bulunmaktadır. Taşınmazın bir an önce tahliye edilmesini sağlamak için -olayın özelliklerine göre- bu imkanlardan birine başvurmak mümkündür.
Kiraya veren kiraladığı taşınmazı tahliye edebilmek için Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerine dayanarak “Tahliye Davası” açabilir. Bu davanın sonunda aldığı hükmü ilamlı icra vasıtası ile yerine getirebilir. Uygulamada bu yol, yargılama süresinin uzunluğu sebebiyle pek fazla tercih edilmemektedir.
Kiralanan taşınmazın tahliye edilebilmesi için başvurulabilecek ve genel hükümlere dayanarak dava açma yoluna nazaran daha kısa olan diğer bir yol ise kiralanan taşınmazın ilamsız icra yolu ile tahliye edilmesidir.
Kiracı kira borcunu zamanında ifa etmemişse kiralayan; icra dairesi vasıtasıyla bir ödeme emri göndererek kira borcunun kanuni süre içinde ödenmesini (konut ve çatılı işyeri kiralarında 30 gün) kira borcunun bu süre içinde ödenmemesi halinde kiracının taşınmazdan tahliyesinin istenebileceğini kiracıya bildirir. Bu yola başvurmak için kiralayanın elinde yazılı bir kira sözleşmesinin bulunması şart değildir. Burada kısaca değinmek gerekir ki, taşınmazın tahliyesini istememekle birlikte, birikmiş kira alacaklarına kavuşmak isteyen kişi ilamsız icra takibi yoluna başvurabilecektir.
Kiracı; kira süresi bitmiş olmasına rağmen taşınmazı tahliye etmiyorsa, kiralayan yine icra dairesi vasıtası ile kiracıya bir tahliye emri göndererek taşınmazın tahliye edilmesini sağlayabilir. Fakat bu yola başvurabilmek için kiralayanın elinde yazılı bir kira sözleşmesi, bu yoksa bile en azından kanuni şartları haiz “tahliye taahhüdü” adı verilen bir belgenin bulunması gerekmektedir.