201902.25
0

Maden Hakkı ve Rödövans Sözleşmesi

Anayasamız uyarınca madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Devlet, madenleri kendi tekelinde tutmakla beraber tek taraflı bir idari işlem olan ruhsat usulü ile madenlerin aranması ve işletilmesi yetkisini başka kişilere devretmektedir. Diğer bir deyişle devlet, madenleri genellikle kendisi işletmemekte, başka kişiler eliyle işletmekte ve değerlendirmektedir.


Maden Kanunu uyarınca devletin verdiği bu arama ve işletme yetkisi bölünememektedir. Yani, bir arama ya da işletme ruhsatı ancak bir kişi adına verilebilir ve bu kişi bu yetkisini ancak ve ancak kendisi kullanabilir. Ruhsatın hisselere bölünerek birden fazla kişi adına çıkarılması mümkün değildir. Hal böyleyken o kişi, madenle ilgili tüm arama ve işletme faaliyetlerini kendisi yürütmek zorundadır.


Ancak bu “bölünemezlik” ilkesi kimi zaman -hatta çoğu zaman- nimetten çok külfet getirmekte; madenlerin verimli kullanılmasının önüne geçmektedir. Gerçekten bazı hallerde ruhsat sahibi madeni işletebilecek mali güçte olmayabilir. Bu da hem ruhsat sahibi için hem de dolaylı olarak Devlet için zararlar doğurabilir.


İşte kanundan doğan bu bölünmezlik ilkesine aykırı düşmeden, ruhsat sahibi haricinde bir üçüncü kişinin maden işletmesi, rödövans sözleşmesi ile mümkün olmaktadır.


Rödövans sözleşmesinin tarafları ruhsat sahibi ve rödövansçıdır. Rödövansçı, ruhsat sahasına konu madeni işletecek ve karşılığında ise ruhsat sahibine belirli bir karşılık (adeta kira) verecektir. Ruhsat sahibi ise bunun karşılığında ruhsattan doğan işletme yetkisini rödövansçıya devredecektir.


Rödövans sözleşmesi Maden Yönetmeliği’nde şu şekilde tanımlanmaktadır:


“Ruhsat sahalarındaki madenlerin işletilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin, bu kişilerle yapmış oldukları sözleşme”


Yönetmelikte böyle bir tanım verilmekle beraber, bu tanım sözleşmenin esaslı bir tanımı olmaktan çok uzaktır. Dolayısıyla bu sözleşmeye dair uygulanacak kuralların tespiti yargı kararlarına bırakılmıştır. Nitekim Yargıtay rödövans sözleşmesine ilişkin olarak, Borçlar Kanunu’nun Hasılat Kirası’na ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması gerektiğine kani olmuştur.


Yukarıda belirtildiği gibi Rödövans sözleşmesinin kapsamlı bir tanımı ve ona vücut veren kurallar mevzuatımızda yer almadığından, ilgili sözleşmenin kuruluşu Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine tabidir.